Ziyaretci defteri İletişim Chat
                Menü

JACQUES PREVERT hayatı ve şiirleri



(4 Şubat 1900, Neuilly-sur-Seine - 11 Nisan 1977, Omonville la Petite, Fransa)
Fransız şair. Toplumsal umut ve aşk üzerine baladlarıyla tanınmış, 1930'ların ve 1940'ların önde gelen senaryo yazarlarından olmuştur.
Prévert'in şiirlerinden yapılan seçmeler Türkçe'de "Şiirler" (1963) ve "Seçme Şiirler" (1980) adıyla yayımlanmıştır. Türkçe'de yayımlanan öbür yapıtları arasında "Sisler Rıhtımı", "Haylaz Çocuklara Öyküler", "Ay Operası", "Harikalar Tablosu" ve "Cin Sıpa" sayılabilir.






BU SEVDA

Bu sevda
Birdenbire saran içimizi
Bu narin
bu sımsıcak
Bu umutsuz
Sevda
Gün gibi güzel
Ve kabaran deniz gibi
Çalkantılı
Bu sevda
O kadar gerçek
O kadar güzel
O kadar mutlu
O kadar sevinçli
Ve karanlıkta korkudan titreyen bir çocuk gibi
Gülünç
Ve gecenin ortasında sakin bir adam gibi
Kendinden emin
Başkalarının yüreğine korku salan
Benizlerini solduran
Dillerini çözen bu sevda
Gözetlediğimiz için gözetlenen
Yaraladığımız
Ayaklar altına aldığımız
İnkar ettiğimiz unuttuğumuz için
Kovalanmış yaralanmış ayaklar altına alınmış
İnkar edilmiş unutulmuş
Bu kocaman sevda
Gene dipdiri
Gene güneşli
Senin sevdandır bu
Benim sevdamdır
Hep var olan
Durmadan yenilenen
Ve değişmeyendir
Bir bitki kadar gerçek, bir kuş kadar ürkek
Yaz güneşi kadar diri ve sıcaktır
İkimiz de gidebiliriz
Sonra dönüp
Derin uykulara dalabiliriz
Acı çekebiliriz uyanınca
İhtiyarlayabiliriz
Sonra tekrar dalabiliriz uykuya
Ölümü düşleyebiliriz
Oysa
Başucumuzda
Gülerek bakıyor bize
Durmadan tazelenen bu sevda
Ayak diriyor yaşamakta
Arzu kadar diri
Bellek kadar zalim
Pişmanlık kadar budala
Hatırlamak kadar tatlı
Mermer gibi soğuk
Gün gibi güzel
Bir çocuk gibi narin
Bize bakıyor gülümseyerek
Ve hiçbir şey söylemeksizin
Konuşuyor bizimle
Ve ben ürpererek dinliyorum onu
Bağırıyorum
Senin için
Kendim için
Bağırıyorum bizim için
Gitme kal
Dur orda
Ayrılma yerinden
Kal orda
Kımıldama
Gitme
Biz ki sevmiştik birbirimizi
Unuttuk seni
Bari sen unutma bizi
Bir sen varsın yeryüzünde bizim için
Terk etme bizi
Buz bağlamasın yüreklerimiz
Ne kadar uzakta
Ve nerde olursan ol
Duyur bize kendini
Bir çalı dibinde
Hatıralar ormanında
Birdenbire çıkıver karşımıza
Uzat elini bize
Ve kurtar bizi.



BARBARA Anımsa Barbara Yağmur yağıyordu o gün Brest'te durmadan Yürüyordun gülümseyerek yağmur altında Şaşkın hayran sırılsıklam Anımsa Barbara Siam sokağında rastladım sana Yağmur yağıyordu Brest'te durmadan Gülümsüyordun Gülümsüyordum Tanımıyordum seni Sen de beni tanımıyordun Anımsa gene de anımsa o günü Unutma Saçağın altına sığınmış bir adam Adını ünledi Barbara Seğirttin ona doğru yağmur altında Şaşkın hayran sırılsıklam Atıldın kollarına Anımsa bunu Barbara Sen diyorum diye de bana kızma Sen diyorum bütün sevdiklerime Ancak bir kez görmüşsem bile Sen diyorum bütün sevişenlere Tanımasam bile Anımsa Barbara Unutma O yumuşak mutlu yağmuru Mutlu yüzüne yağan O mutlu kente yağan Denize yağan Tersaneye yağan Quessant gemisine yağan yağmuru Ah Barbara Ne hırboluktur savaş N'oldun şimdi sen O demir o çelik o kan yağmuru altında Ya o adam n'oldu seni yürekten Kucaklayan Öldü mü kaldı mı n'oldu Ah Barbara Yağmur yağıyor Brest'te durmadan Eskiden nasıl yağıyorsa öyle Ama artık bildiğin gibi değil bura yok oldu her şey Yıkık bitik bir yas yağmuru şimdi yağan Demir çelik kan fırtınası bile değil İtler gibi kuyruğunu titreten Bulutlar yalnız bulutlar Brest'te sular boyunca yitip giden itler Çürümek için gidiyor uzaklara Hiçbir şey kalmayan Brest'ten Çoook uzaklara

ŞU  SEVİ Şu sevi Öyle yaman Öyle ince Öyle sevecen  Öyle umutsuz Şu sevi Gün gibi güzel Zaman gibi kötü Zamansız gelirse Şu sevi öyle gerçek Şu sevi öyle güzel Öyle mutlu Öyle sevinçli Ve öyle alaycı Karanlıkta ödü kopan çocuk gibi Öyle sevinçli Geceleyin dingin bir adam Dört yana korku salan şu sevi Olur olmaz söyleten İçin için kemiren Pusu kuran şu sevi Gözledikçe Sıkışan yaralanan tepinen yadsınan unutulan yetinen Sıkıştırmamız yaralamamız yadsımamız unutmamız yüzünden Sevide var ne varsa Öyle canlı Günlük güneşlik Seninki  Benimki Tanrının günü Yepyeni Değişmez Bitkiden daha gerçek Kuştan daha titremekli Yazdan daha canlı daha sıcak İkisi de elimizde Gidip gelme Unutabilir Sonra uyuyabiliriz Uyanabilir acı çekebilir yaşlanabiliriz Gözümüzü kapayabiliriz Ölümü düşünebiliriz Gençleşebiliriz Sevimiz İnatçı eşek örneği ................ Unuttuk seni Sen bizi unutma Bir sen varsın yeryüzünde Çok uzaklarda Nerede olursa olsun Bir haber yolla bize Geç de olsa koruluktan Anılarımdan  Çık birden orta yere Uzat elini Kurtar bizi

KIŞLANIN DIŞINDA Kalpağımı kafese  Kuşu kafama koydum dışarı çıktım  Ne o dedi komutan sokakta  Selam vermek yok mu artık?  Hayır, dedi kuş;  Selam vermek yok artık.  Bağışlayın, dedi komutan:  Ben var sanıyordum da. Aldırmayın canım, dedi kuş,  Her insan yanılabilir.

SARDALYECİ KADINLARIN TÜRKÜSÜ Dönün bakalım dönün Ufacık kızlar Dönün fabrikanın etrafında Handiyse girersiniz siz de içeri Dönün bakalım dönün Balıkçı kızları Balıkçı yetimleri Beşiğinizin etrafına dizilen Melekler vardı ya hani Belli fabrika sahibinden para yedikleri Tutup alınyazınızı yazmışlar Yazılacak birşey olsaydı bari Siz yok yoksul yaşayacaksınız Biçok da çocuğunuz olacak Ama biçok çocuğunuz Onlar da yok yoksul kalacak Onların da biçok çocuğu olacak Ama biçok çocuğu Biçok çocuğu ama Dönün bakalım, dönün Ufacık kızlar. Dönün fabrikanın etrafında Handiyse girersiniz siz de içeri Dönün bakalım dönün Balıkçı kızları Balıkçı yetimleri

YABANCI ŞAİRLERE DÖN


copyright by image and more
     
Anasayfa

Şiirlerim
Şiirleriniz
Şairler
Yabancı Şairler
Halk Ozanları
Denemeler
Sesli Şiirler
E-Kart
Dört Dörtlük

Fotoğraflar
Karikatürler
İlginç Resimler
Animasyonlar

Hikayeler
Güzel Sözler
Sevgiye Dair

Medya Linkleri
Nevşehir
Linkler
Biyografim

     
LOTTO şans sayılarınız için tıklayın!